Page 38 - MİNİK KANATLAR 5
P. 38

olmalıydık. Bunun için öncelikle bir keşif turu yapmalıydık. Ben ve birkaç genç
               tukan ile birlikte ülkemizin ne hâlde olduğun görmek için araştırma yapmaya
               başladık. Gördüklerimiz ürkütmüştü bizi. Bu kadar çok yakınımızda böylesine
               büyük bir çevre felaketini fark etmemiş olmamıza çok içerlemiştim.

               Araştırma uçuşlarımız sona erince hemen bir toplantı yaptık. Öncelikle çok fazla
               yaşamın olmadığı bölgelerden yıkıma başladıklarını, mümkün olduğu kadar az
               kişi ve makine ile çalıştıklarını tespit ettiğimizi söyledik. Bunun sadece bir başlan-
               gıç olduğunu, ileride daha büyük makinelerle ülkemize girip tüm ağaçlarımızı yok
               etmeyi planladıklarını düşündüğümüzü de söyledik. Ne yapacağımız konusunda
               çok endişeliydik. Bu kişilerin kimler adına çalıştıklarını ve nasıl bu kadar saygısızca
               ülkemizi talan edebildiklerini merak ediyorduk!


               Birşeyler yapmalıydık… Yeşil Tukanyamızın tüm ağaçları kesilirken öylece durup
               izleyemezdik! Burası bizim ülkemiz, evimizdi ve bizim bu yıkıma engel olmamız
               gerekirdi. Artık gerçekleri tüm halkımız bilmeliydi, ülkemizi korumak için hep
               birlikte hareket etmemiz gerekecekti. Büyük Tukanya Toplantısı’nı gerçekleştire-
               rek tüm halkımızı durumdan ve bizi bekleyen tehlikeden haberdar ederek evleri-
               mizi koruma kararımızı paylaştık. Hep birlikte bu büyük soruna çareler aramaya
               başladık.

               Tukanlardan biri, tüm uluslararası kamoyuna mektuplar yazarak bu kişilerin kim
               olduğunu anlamamız gerektiğini, daha sonra da yaşadıklarımızdan tüm dünyayı
               haberdar etmemiz gerektiğini söyledi. Başka bir tukan, bu mektupların sonucunu
               beklemenin vakit kaybı olduğunu söyleyerek mutlaka karşı bir hareket başlatma-
               mız gerektiğini söyledi. Bir diğeri, bunlarla baş etmemizin çok zor olduğunu ve
               kendimize başka bir ülke aramamız gerektiğini söyledi. Günlerdir ülkemizi saran
               ve yavru tukanları hasta eden çok kötü bir salgını onların yaydığını düşünüyordu.


               Gerçekten durum sandığımızdan çok daha zordu. Tukanya halkı, ilk kez bu kadar
               endişeli ve umutsuzdu; ama ne olursa olsun onlarla mücadele edecek ve onları
               yenecektik. Bunu o büyük ve gri şehirdeki mücadelemizden öğrenmiştim. Ben
               de ilk iş olarak hemen dostlarıma bir mektup yazarak desteklerini beklediğimizi
               yazdım.


               Devamı gelecek sayıda...






       3636
   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43