Değerli Arkadaşlarım,
Sizlerle son görüşmemizden bu yana millet olarak oldukça mühim gelişmeler yaşadık. Öteden beri, faydalı olacağını ümit ettiğimiz başkanlık sistemine nihayet adım attık. Bu yeni yönetim şeklinin, milletimiz ve ülkemizin bekâsı için faydalı olmasını temenni ediyorum. Seçimlerden zaferle çıkıp Türkiye’nin ilk Başkanı olan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Beyefendiye ve görevlerine atanan tüm devlet adamlarımıza başarılar diliyorum.
Yakın zamanda idrak ettiğimiz Kurban ve Ramazan bayramlarıyla dünya Müslümanlarının birlikteliğine şahit olduk. Ramazan ayında Anadolu’nun dört bir tarafında kurulan sofralarımızda kardeşliğimizi ve muhabbetimizi hep birlikte katık ettik. İhrama giren hacılarımızın duasına eşlik edebilmek için kurbanlarımızı Allah’a adamanın güzelliğine erdik. Dünyanın ötekileştirdiği uzak diyarlardaki Müslüman kardeşlerimizle yakınlığımızı artırmak namına gönderdiğimiz kurbanlar, milyonları aştı. Bu vesileyle tekrar gördük ki Müslümanların birlikteliğinden hayır ve bereket hiç eksik olmuyor. Temenni ederim ki bayramlar vasıtasıyla gönüllerimize, hanelerimize ve emek mücadelesi verdiğimiz iş sahalarımıza gelen huzur ve bereket, tüm sene devam etsin.
Bu hayırlı ve bereketli bayramları büyük bir sevinçle yaşarken, ülkemizin bekâsına tasallut eden bedbahtları da tekrar görmenin asabiyetini yaşıyoruz. Türk Milletinin şanlı tarihinde bu ve benzeri saldırılara verilen cevabı, tekrar vermesini bildik elbet. 15 Temmuz Destanı’nda topa, tüfeğe, tanka iman gücüyle dur demiş Millet, ekonomik darbe girişimine de tüm imkânları dâhilinde müsaade etmedi, hiçbir zaman da müsaade etmeyecektir! “Sözde bir din adamını” bahane ederek Büyük Türk Milletini esaret altına alabileceğini sanan, millet olma şuurundan yoksun birleştirilmiş bir devlet ve iş birlikçileri, kavi bir millete ne yapabilirdi ki? Kendi halklarına, dinlerine saygı ve tahammülleri olmayanların karanlık köşelerde aldıkları kararların bizleri durduramayacağını tekrar gösterdik hamdolsun. Herkes bilsin ki bizleri dövizle köşeye sıkıştıracaklarını zannedenler elbet bir gün Türk’ün lirasına muhtaç kalacaktır!
Değerli dava arkadaşlarım, bu ve benzeri kendini bilmezlikleri ilelebet susturmak için Türk Milleti olarak derhal, bundan önce nasıl ki muasır medeniyetlere mürebbiye; mazlumlara hami olduysak yine olmalıyız. Bunun için de üzerimizdeki ataleti atıp maddi ve manevi üretimi en üst safhaya çıkarmalıyız. İlim, irfan ve bilimdeki terakkimizi sağlam adımlarla devam ettirmeliyiz. Bunu yaparken, yapamazsın diyenler elbette olacaktır. İHA’ları, SİHA’ları üretemezsiniz diyenler olduğu gibi! Yine olacaktır! Bir âlimin dediği gibi “bugünün gerçeği, dünün hayali; bugünün hayali, yarının gerçeğidir.” şiarını hiçbir zaman unutmayacağız. Nasıl ki 15 Temmuz’da Halk Liderine, Lider de Halkına güvenerek Allah’ın izniyle düzlüğe daha sağlam adımlarla çıktıysak şimdi de yine aynı feraseti ve azmi göstereceğiz...
Bu elim hadiseler cereyan ederken 2017 yılında yaşanan, özellikle uçucu üyelerimizin iş sürecinde oldukça önemli olan yıllık izinlere dair kural tanımaz tavırların tekrardan türediğini de ne yazık ki görmekteyiz. Daha önceki süreçte yasal yollara başvurarak düzeltilmesini sağladığımız bu sorunun tekrarı, yeni havalimanına taşınma sürecinde çok daha ciddi sorunlara sebebiyet vereceği ortadadır. Böyle bir durumda Sendika olarak üzerimize düşen sorumlulukları daha önce yerine getirdiğimiz gibi tekrar tüm hukuki süreçleri başlatarak üyelerimizin refahı için gereken her şeyi yapacağımızı herkesin bilmesini isteriz. Dünya havacılığı küresel ölçekte gelişirken Türk havacılığını zedeleyecek her tavra karşı, her kim olursa olsun fark etmez, cephe alacağımızı herkes bilmelidir. Dünya üzerimize gelirken içten darbe almaya tahammül gösterilmeyecektir. Ülkemizin gelişimine ve emekçinin hakkına saldıranlara müsamaha asla gösterilmeyecektir!
Yaklaşan TİS sürecimizin de emek mücadelemiz için yeni bir dönüm noktası olacağına eminim. Yarım asrı aşkındır havacılık emekçisinin sesi olan Hava-İş, malum oluşumlara ve art niyetli odaklara rağmen yeniden TİS masasında yetkili sendika olmayı bilmiştir. Uzun zamandır ortada dolaşan şayiaların da böylece son bulduğunu siz değerli arkadaşlarımla paylaşmak isterim. TİS masasında edineceğimiz kıymetli kazanımlardan tüm emekçi kardeşlerimin faydalanması için, ayrı kalan arkadaşlarımın yuvalarına, Hava-İş’e dönmelerini önemle tavsiye ederim.
TİS sürecinde ortalığı bulandırma gayretkeşliğinde olan, bulundukları koltuklarda hegemonya kurma derdinde olanlara da tek bir hatırlatmamız var: Mahkeme, kadıya mülk değildir! Herkes görevinin bilincinde millete hizmet etmeli, “ille de benim dediğim olacak” hevesinde olmamalıdır. Unutmasınlar ki tarih, heveskârların kursağındaki düğümleri çok kez kayda geçmiştir. Millet olarak da artık boş işlere, art niyetli girişimlere tahammül ve müsaade edilmeyecektir. İlgililere duyurulur!
Derim ki, gelin birlik ve beraberlik içinde Ülkemizin yarınları için çalışalım. İşte o zaman birileri değil “biz” kazanırız.
Esenlikler dilerim.
ALİ KEMAL TATLIBAL
HAVA-İŞ SENDİKASI GENEL BAŞKANI
